Avrupa Birliği'nin 2025 yılı itibarıyla devreye giren yeni ve katı emisyon düzenlemeleri, otomotiv devlerini endişelendirmeye devam ediyor. Avrupa Parlamentosu'nun getirdiği iki yıllık ertelemeye rağmen, dünyanın en büyük otomobil üreticilerinden biri olan Stellantis, milyarlarca euroluk para cezası riskiyle karşı karşıya olduğunu açıkladı.
Şirketin Avrupa operasyonlarından sorumlu yöneticisi Jean-Philippe Imparato, mevcut filolarının emisyon ortalamasını 93.6 g/km hedefine çekememeleri durumunda, önümüzdeki iki-üç yıl içinde 2.5 milyar euro'ya (yaklaşık 3 milyar dolar) varan bir ceza ödemek zorunda kalabileceklerini belirtti. 2025-2027 yılları arasında hedeflenen ortalamanın tutturulamaması, şirketi bu ağır yükümlülükle baş başa bırakacak.
Automotive News Europe'a konuşan Imparato, cezalardan kaçınmak için "sert kararlar" almaktan başka seçeneği olmayacağını vurgulayarak, "Ya elektrikli araç satışlarını delicesine zorlarım ya da içten yanmalı motorlu araçların (ICE) üretimini ve dolayısıyla fabrikaları kapatırım" ifadelerini kullandı.
Gelecek Daha da Katı Kurallar Getiriyor
Bu baskı, gelecekte daha da artacak. 2030 yılında filo emisyon hedefi 49.5 g/km'ye düşecek ve 2035'te ise sıfır emisyon hedeflenerek içten yanmalı motorlu yeni araçların satışı fiilen yasaklanacak. Sadece sentetik yakıtla çalışan araçlara bir istisna tanınsa da, e-yakıtların on yıl içinde yaygınlaşması şimdilik şüpheli görünüyor.
Stellantis bu endişelerinde yalnız değil. Eski Renault CEO'su Luca de Meo da Avrupa otomobil endüstrisinin 15 milyar euro'luk ceza riskiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunmuştu. Volkswagen Grubu da benzer şekilde, erteleme kararı öncesinde 2025 hedeflerini karşılayamama durumunda 1.5 milyar euro'luk bir ceza öngörüyordu.
Otomotiv Sektörünün Çıkmazı: Satış mı, Kâr mı?
Otomotiv şirketleri adeta "iki ucu keskin bir bıçak" üzerinde yürüyor. İçten yanmalı motorlu araçların üretimini yapay olarak sınırlamak, doğrudan satış kaybı anlamına geliyor. Diğer yandan, sıfır emisyonlu araç satışlarını artırmak ve filo ortalamasını düşürmek için elektrikli araçlarda (EV) büyük indirimler yapmak, zaten kırılgan olan kâr marjlarını daha da eritiyor. Birçok üretici, elektrikli araçlardan henüz kâr edemediği için, bu indirimler doğrudan zararına satış anlamına gelebilir.
Denkleme Avrupa pazarında giderek güçlenen ucuz Çinli elektrikli araç markalarının rekabeti de eklenince, kıtadaki köklü otomobil üreticileri ciddi bir fırtınanın ortasında kalıyor. Bu zorlu denge oyunu, önümüzdeki yıllarda sektörün geleceğini şekillendirecek en kritik faktörlerden biri olmaya aday.