Klasik otomobil tutkunları için kaliteli, özgün filmler ve makaleler üreten Petrolicious, son videosunda Amalgam Collection'ın büyüleyici minyatür dünyasına bir kapı aralıyor. Otomotiv mühendisliğinin dehasını, öne çıkan kişilikleri ve estetiği kutlayan Petrolicious, bu kez bir otomobilin ruhunu en küçük detayına kadar yakalayan bir sanat eserinin peşine düşüyor.
Detaylara gösterilen özen, Amalgam Collection'ın varoluş sebebini oluşturuyor. Hayatta kalmanın veya bir motorun kusursuz çalışmasının anahtarı olan detaylar, Amalgam dünyasında bir tutkunun, bir aşkın yansıması haline geliyor. Gizli bir cıvatanın parlak başı, düzgün çekilmiş bir dikiş, pürüzsüz zımparalanmış ahşap bir yüzey; bunlar, kimse görmese bile orada olduğunuzu ve önemsediğinizi fısıldayan küçük jestlerdir.
Amalgam Collection'ın kurucusu Sandy Copeman, bu tutkuyu basitçe ifade ediyor: “Otomobil tasarımı, başlangıcından itibaren büyük ölçüde tasarım, görünüm ve otomobilin deneyimiyle ilgili olmuştur ve biz bunu bir modelde yakalıyoruz.” Bu yakalama eylemi, sadece bir şekli küçültmekten çok daha fazlasını ifade ediyor. Copeman gururla, “Mütevazılık dışı olsa da, dünyanın en iyi model arabalarını yapıyoruz,” diyor ve ekliyor: “Yaptığımız modellerin çoğu sahipleri için özel olarak üretiliyor ve bunlar onlar için inanılmaz derecede kişisel.” Bu kişisel bağın temelinde ise mutlak doğruluk yatıyor. Bir Ferrari 499P veya Maserati 250F modeli, her biri araştırılmış, modellenmiş, boyanmış ve bitirilmiş 2.000'den fazla ayrı parçadan oluşabiliyor; ta ki göz hiçbir soru sormayana kadar.
Modern otomobiller için üretim süreci, doğrudan üreticilerden alınan CAD dosyalarıyla başlıyor. Copeman, “Bu gerçekten büyük bir avantaj,” diye açıklıyor. “Araba için doğru, spesifik verilere sahibiz. Bir yarış seçebiliriz veya bir yol arabası için modellemek istediğimiz bir spesifikasyonu seçmemiz gerekebilir.” Klasik araçlar içinse Amalgam daha da ileri gidiyor. Ekip, gerçek otomobilleri tarıyor, arşivleri derinlemesine inceliyor ve eksiksiz bir resme sahip olana kadar dönemin fotoğraflarını topluyor. Bu bilgi yığınından, her bir bileşenin kendi dijital modelini oluşturuyorlar.
Bundan sonra ise sanat başlıyor. Tekerlekler alüminyumdan CNC ile işleniyor. Boyalar, fabrikanın kullandığı spesifikasyonlarla aynı şekilde karıştırılıyor. Karbon fiber ve ahşap kaplamalar, desenlerin doğru ölçekte görünmesi için özel baskı teknikleriyle yeniden oluşturuluyor. Deri ise basitçe küçültülemiyor, çünkü tanecik orantısız bir şekilde büyüyor. Copeman, “Deri bir koltuk yapsaydınız, dev fil boyutunda gözenekleri varmış gibi görünürdü ve tanecik tamamen ölçeğin dışında kalırdı,” diyor. “Bu, ince bir modelden çok bir Barbie bebek efekti gibi durur.”
Amalgam, 1990'ların ortalarından bu yana bu işin içinde. Jordan Grand Prix ve Williams ile başlayan yolculukları, 1999'da Ferrari ile kalıcı bir ortaklığa dönüşüyor. Bu ilişki, Copeman'ın deyimiyle, “Şu anda Ferrari'nin ürettiği her yol arabasını yapıyoruz. Ferrari'nin bir müşteriye, otomobilin kendisi dışında sunabileceği en güçlü nesne, otomobilin gerçekten güzel bir modelidir,” noktasına gelmiş durumda.
Şirket şu anda Birleşik Krallık'taki Bristol, Macaristan ve Çin'de faaliyet gösteriyor. Ölçeğin bir kestirme yol anlamına gelmediğini anlayan zanaatkarlardan oluşan bir kadroya sahipler. Bir modelin inşası aylar sürebilir ve sonuç bir oyuncak değil, bir makinenin zaman içindeki hassas bir kaydıdır. Detaylara gösterilen bu özen, bu modellere ağırlığını veriyor. Mesele ölçek veya yenilik değil, otomobilin ruhunu yakalamaktır; öyle ki sekiz kat daha küçük olduğunda bile bütün hissini versin.
Petrolicious'un Amalgam Collection ile ortaya koyduğu, otomobilin ruhunu detaylarda yakalama sanatı sizi de büyülediyse, kendi aracınızın 'mutlak doğruluk' ve estetiğini korumak için bir sonraki adımı atmaya ne dersiniz? Aracınızın boyasını, tıpkı değerli bir koleksiyon parçası gibi özenle koruyarak, göz kamaştırıcı parlaklığını ve her detaydaki kusursuzluğunu Altınoran Titanium Seramik Wax Krem Cila ile sonsuza dek sürdürün. Bu eşsiz seramik wax, aracınızın güzelliğini adeta bir sanat eserine dönüştürecek.
